Bolu’da 28 sene önceki gidiş geliş kazası sonucu 19 yaşında yaşamını yitiren milli cimnastikçi Uğur Canbaş’ın adı, doğduğu ve spora başladığı kentte cadde ve sokaklar ile spor salonunda yaşatılıyor.

Bolu’birlikte 1975 yılında dünyaya mevrut Canbaş, elan 7 yaşındayken öğretmenleri ile cimnastik antrenörlerinin dikkatini çekti.

Cimnastik okuluna revan Canbaş, ilk kızıl madalyasını 1986 yılında Macaristan’dahi yapılan Yaş Grupları Dünya Şampiyonası’nda kazandı.

Spor kariyerine birer acun ve Avrupa, 5 Balkan ve 11 Türkiye şampiyonluğu ile 70’ten çok madalya sığdıran Canbaş, 6 Mayıs 1994’te gidiş geliş kazası sonucu 19 yaşında hayatını kaybetti.

Canbaş’ın ölümünden 10 dolaşma geçmiş Avustralya’dahi katıldığı Dünya Gençler Şampiyonası’nda atlama beygirinde yaptığı hususi figür ise “Canbaş hareketi” adına dünya cimnastik literatürüne geçti.

Milli sporcunun cimnastik tarihine değerli harflerle yazdırdığı ismi, Bolu’bile bazen ana yol ve sokaklara verildi.

Ayrıca kentte Canbaş’ın adını taşıyan spor salonu, milli sporcunun izinden revan geleceğin sporcularının yetişmesine familya sahipliği yapıyor.

Abla Emine Canbaş: “Gaye, imdi bir nice çocuk için idol oldu”

Bacı Emine Canbaş, AA muhabirine, kardeşinin trafik kazası sonucu er yaşta yaşamını yitirmesinin hem Türk sporu hem üstelik cimnastik camiası için şişman tıpkısı kayıp olduğunu söyledi.

Kardeşinin spor yaşamında heybetli başarılar elde ettiğini dile getiren Canbaş, “10 yaşındayken Macaristan’üstelik yapılan bir konkur sonrasında Almanya’birlikte tıpkı dergide kendisinden ‘Şaşırtan Türk’ kendisine bahsedildi. 19 almanak bodur yaşamına haddinden fazla sayıda şampiyona ile onlarca madalya sığdırdı.” diye niteleyerek konuştu.

Canbaş, İsviçre’da yapılan Avrupa şampiyonasında kardeşinin andıran arkadaşlarından Yunan sportmen Ioannis Melissanidis’in bir numara olduğunu aktararak, “Melissanidis konkur sonrası kardeşimi göremeyince o zamanın federasyon başkanına nerede olduğunu sormuş. Mevt ettiği öğrenince birlikte ‘Meram hem teknik açısından hem da insanlık açısından benden üstündü. Bu bökelik onun hakkıdır.’ diye niteleyerek madalyasını bize gönderdi.” dedi.

Kardeşinin genişlik şişman sevincinin Türk bayrağını göndere çektirmek olduğunu anlatan Canbaş, “Meram, ‘Acaba beni de eş takanak sporcular evet mu?’ derdi. Kendisini genişlik haddinden fazla sevindiren ve gururlandıranın, madalya kazanmaktan çok İstiklal Marşı’nın söylenmesi olduğunu söylerdi. Tasavvur, artık bir nice bala üzere idol oldu. Türk cimnastiğinde onun takiben başarıdan başarıya koşan sporcular var.” ifadelerini kullandı.

Canbaş, kardeşine ve trafik kazalarında hayatını kaybedenlere Allah’tan yağmur dileyerek, “Trafik kazaları kurallara uymamaktan kaynaklanıyor. Kardeşim da gani niyetiyle aracını kız arkadaşına vermeyip lüks cevvaliyet yapmasalardı ilçe gerçekleşmeyecekti. Çağrım; insanların aşırı ivinti yapmaktan vurdumduymaz durması.” dedi.

Asıl Hatice Canbaş: “Üzüntüm hafifliyor”

Ana Hatice Canbaş dahi oğlunun adının yaşatılmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Oğlunu örnek düzlük birçok sporcu yetiştiğini tamlayan Hatice Canbaş, “Onu o kadar çok seviyorlar kim… Kabristana anmaya geldiklerinde anlatım ediyorlar evet sarhoş oluyorum. Üzüntüm hafifliyor. Trafikte dikkat edilirse kurallara uyulursa trafik kazaları gayrimümkün. Dizge ilgi etsin.” diye konuştu.

Bolu’da meydana mevrut gidiş geliş kazasında Murat Canbaş ve kız arkadaşı yaşamını yitirmiş, 3 birey yaralanmıştı.