FAHRETTİN ÖZTÜRK
İstanbul Büyükşehir Uray (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, “Faziletkâr Seçme Kurulu (YSK) Başbuğ ve üyelerine hakaret ettiği” iddiasıyla yargılanmasına yarın bitmeme edilecek. İmamoğlu’nun avukatı Kemal Çelik, “Sabık duruşmada tanıklarımız dinlenmedi, uzman mütalaamız dikkate alınmadı. Nedeniyle aynı an önceki değişmeyen ita isteğini aday olarak söyledi bilge bey. Ancak tığ bir zaman geçmiş değişmeyen vermesinden feyiz adaletli bire bir yargılama yapılmasından yanayız. Bire Bir ‘ahmak’ sözünü fail birisi var ilk defa. Bu sözü edene hiçbir muamele yok amma bu sözü iadeli edene tıpkısı sevgili küşade durumda. Hakim ceza yüklemek eğiliminde olduğunu gösterdi. Hukuka uyulacaksa mahkemenin yarın bire bir karar vermemesi lüzumlu” dedi.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 13 bin düşünce farkla kazandığı 31 Mart 2019 yerli seçimlerinin iptal edilmesi üzerine yaptığı matbuat açıklamasında, ” YSK Başkanı’na ve üyelerine hakaret ettiği” iddiasıyla 4 sene 1 ayak tabanı büyüklüğünde kodes ve Türk Ukubet Kanunu’nun 53. maddesi göre “siyasal haram” talebiyle yargılanmasına erte Rum 7. Esas Ukubet Mahkemesi’nde devam edilecek.
İmamoğlu’nun avukatı Eksiksizlik Çelik, duruşma öncesinde ZÜMRÜDÜANKA Fen Ajansı’na yaptığı değerlendirmede, mahkemenin ayrımsız zaman ilk değişmeyen çevirmek istediğini ve hakimin müvekkiline ukubet ödeme eğiliminde olduğunu kaydetti.
Adil aynı yargılama ve aklanma kararı verilmesini talep ettiklerini belirten avukat Çelik, şunları söyledi:
“HAKİM, BİR ZAMAN GEÇMIŞ KARAR VERMEKTEN YANA: Güzeşte duruşmada olanlar anlaşılan elhak. Tanıklarımız dinlenmedi, dinlenmesinden vazgeçildi. Ehlivukuf mütalaamız dikkate alınmadı. Nedeniyle ayrımsız an evvel karar verme isteğini namzet yerine söyledi bilgili bey. ‘Gecikiyoruz’ diye aynı an ilk karar vermekten yana. Ancak tığ tıpkısı an önceki değişmeyen vermesinden artım adil bir karar verilmesinden, adil bire bir entelekt yapılmasından ve bu beklentimizden hareketle cümle defans delillerimizin toplanmasını tercih ediyoruz. Çünkü; bunlar olmadan, defans delillerimiz toplanmadan adil ayrımsız müdrike yapılamayacak ve kamuoyunun vicdanında da bizim vicdanımızda de istifham işaretleri çoğalacak. Filhakika hakim bey duruşmada, bizim ret gerekçesi yaptığımız benzeri sözü vardı. ‘Savunma hakkımızı kısıtlıyorsunuz’ dediğimizde, ‘Siz da nakız nedeni yaparsınız o zaman’ diye niteleyerek, ceza yüklemek konusundaki görüşünü birlikte açıklanmış etmiş oldu. Nedeniyle bire bir zaman ilk değişmeyen yöneltmek değil, adaletli ayrımsız karar vermenin ve adil bir entelekt yapılmasının kebir olduğu konusundaki ısrarlı taleplerimizi dile getireceğiz. Delillerimizin tamamının toplanmasını ve değerlendirilmesini ondan bilahare bir değişmeyen verilmesini irade edeceğiz.
SÖZÜ EDENE HİÇBİR İŞLEM BULUNMAYAN AMMA BU SÖZÜ İADE EDENE BİR DAVA AÇILMIŞ DURUMDA: Sayın Süleyman Soylu’nun bir şikayeti vardı. Savcılıkta kilitsiz küreksiz o dosya elan. O dosya bizim dosyamızın içerisine alınmasına rağmen hangi sayın murafaa aracılığıyla hangi birlikte sayın savcılığın vermiş olduğu mütalaada bu konuyla ilişkin seçme istimara evet de rey marke değil. Zımnında şöyle ayrımsız uzanım söz konusu oluyor: Aynı ‘ahmak’ sözünü fail birisi var ilk kez. Bu sözü edene tek işlem namevcut amma bu sözü iade edene tıpkı dava açılmış durumda, ilgisiz aynı şekilde devam ediyor. Bir üstelik anket küşade durumda. Bu da bitmeme ediyor. Yani sözü edene ayrımsız muamele yok ama bunu iadeli edene herhangi bir soy yargı yolu zorlanarak, bir süreç yürütülüyor. Bunu, hiçbir hukukçunun vicdanının akseptans edeceğini düşünmüyorum. Kamuoyunun takdirine bırakıyorum ama böyle bir şeyin de olmaması gerektiğini ve olamayacağını düşünüyorum.
HAKİM CEZA VERMEK EĞİLİMİNDE OLDUĞUNU GÖSTERDİ: Bilinçaltında esasen hakim kanı, ‘Bu sözler Soylu’ya söylenmiştir. Bunun aksini belirten varsa gelsin bütün beraber gülelim’ dedi. Ama orada söylediği söz şu; ‘Ben lafa bakarım laf mı diye niteleyerek, adama bakarım âdem mı diye niteleyerek’ başladığına ilişik, bununla sınırlandırdığını düşünüyorum. Zira henüz bilahare ceza vereceğini bile söyledi. Almak kim ‘ahmak’ sözüyle alakalı kısmı kabul etmiyor. Sadece bu ilk cümlenin girişiyle müntesip, sözü bütünlüğün anlamından ayırarak, bütünlüğünü bile parçalayarak değerlendirmekte olduğunu gösterdi. Dolayısıyla ceza çevirmek eğiliminde olduğunu gösterdi. Buna benzeri itirazımız var. Şu meydanda kim tıpkısı bayram ve danışma bağlamından koparılarak, bütününden ayrılarak parça parça değerlendirilemez. Bu ukubet hukukunda olmaması müstelzim tıpkısı özdek. Bu belirtik aynı plan okumadır. Yargı kararlarında, duruşma içtihatlarına hilaf aynı buut. Kişinin zat söylediğine, söylediğinden farklı tıpkı deme veremezsiniz.
ADİL YARGILAMA VE BERAAT KARARI BEKLENTİMİZ VAR: Bu celse de tığ tanıklarımızın dinlenilmesi ve ayrıksı usulü işlemlerin tamamlanması, delillerin toplanması konusunda ısrarcı olacağız. Beklentimiz şu; bire bir zaman geçmiş adaletli tıpkısı müdrike yapılması, buna ilgilendiren işlemlerin uygulanması ve adil ayrımsız karar verilmesini arzu ediyoruz. Buradan beklentimiz düpedüz bire bir beraat kararıdır. Damarı Bozuk, ayrımsız hukukçunun katiyen düşünebileceği ve vicdanında de hukuk mantığında dahi akseptans edebileceği tıpkı karar olmayacaktır. Tığ bu adil müdrike ve beraat kararı beklentimizi, sayın mahkemenin da adaletli akıntı edeceğine olan güvenimizi devam ettireceğiz.
HUKUKA UYULACAKSA MAHKEMENİN YARIN KARAR VERMEMESİ GEREKİR: Hukuka uyulacaksa, usule, yasalara uyulacaksa mahkemenin erte bire bir karar vermemesi icap. Amma yasalara uymayacaksa rastgele değişmeyen verebilir. Denk vereyim, reddi bilgili yaptıktan bilahare mahkemenin asıl hakkında fikir almaması gerekiyordu. Aldı. ‘Ben yasa tanımıyorum’ derse buna cebin birlikte bizim orada momentum gösterecek halimiz bulunmayan. Yasa tanımamaya karşı tekrar kanuna ve hukuka sığınacağız.”