Sine ve kebabın yerini balık aldı

Göğüs ve kebabın yerini balık aldı

Diyarbakır’dahi kış ile gelişigüzel balık, ciğerin tahtını sarstı

DİYARBAKIR – Diyarbakır’birlikte şita mevsimiyle birlikte artan balık satışları döş ve kebabın tahtını salladı. Bağır ve kebabının yerini düz balık, gördüğü ağır demet ile Diyarbakırlıların vazgeçilmezi haline geldi.

Güneydoğu Küçük Asya Bölgesinin varlıklı gastronomi kentlerinden Diyarbakır’de, ilkin bağır oluşmak için kebap türleri evcil ve ecnebi turistlerin vazgeçilmez haline gelirken, şita aylarında cisim direncini arttırıcı besinlere yönelen Diyarbakırlılar, son dönemlerde ahşa adına balığı yeğleme etmeye başladı. Kış aylarında satışların günde 500 kilograma büyüklüğünde çıktığını belirten 12 yıllık balık ustası İhsan Kudat, vatandaşların çupra, ala, sivri, mezgit, hamsiyi bölgede tercih ettiğini dile getirdi. Kudat, “Günde ortalama 35 tuhaf balık satışa sunuyoruz, 250 ile 300 kilo arası satışımız var. Bu ay satışların 500 kilograma çıkmasını bekliyoruz. Derya çok mebzul, balık kültürü Diyarbakır’bile akşam ezanı yemeklerinde tercih ediliyor, yetişemiyoruz resmen. Yüzde 95 oranında pişirip satıyoruz, çiğ satışımız düşük. Özellikle 6 yılda balık ciğeri sarstı, balık severler artıyor. Özellikle kış aylarında bizim halkımız balığa yönlenmiş durumda. Göğüs severler yılın 12 ayında tercih etse da şita aylarında ciğerin tahtını sallıyoruz. 6 tür beyninde Diyarbakır’ın sevdiği enva ağırlıklı, çupra, ala, palamut, tavuk balığı, hamsi yeğleme ediliyor. Gailesiz balık sert olması gerekiyor, gözleri temiz, solunacakları pembe olması tazeliğin esas belirtisidir. Omega açısından haddinden fazla varlıklı ve proteini erdemli. Yağlı balıklar ızgarada, az semiz ve yağsızlar ise tavada kızartılması elan mebzul olur. Balığın yanında katık tüketilir mi sorusu da çokça soruluyor taze ise yanına katık ve benzen da içilir söylenenler şehir efsaneleri” dedi.

Share: