HDP İstanbul Mebus Zeynel Dikkat, “Cumhurbaşkanlığına sadık 11 kişilik tıpkısı kurul oluşturuluyor. Bunlar ne Alevi’den rızalık almışlar? Siz Aleviliğe kayyum atıyorsunuz. Aleviler kayyumu kabul etmez.” dedi.???????
TBMM Genel Kurulunda, Ekin ve Turizm Bakanlığı ile Mesai ve Toplumsal Asayiş Bakanlığının 2023 yılı bütçeleri üzerinde HDP milletvekilleri söz aldı.
HDP Muş Mebus Gülüstan Kılıç Koçyiğit, Kürt vatandaşların yaşadığı yerlere yönelik kültürel kırım uygulandığını, Hevsel Bahçeleri’nin yok yapılmak istendiğini sav etti.
İktidarın, takkadak kültürel alanları değil, sanatçıları de susturduğunu savunan Koçyiğit, ” Aynur Doğan’ın, Dayanıklı, Kemal’in konserlerini yasakladınız; zaman dünya çapında akademisyenlerin, saz sanatçılarının kampanya yaptığı Nudem Durak’ı hala cezaevinde tutuyorsunuz.” ifadelerini kullandı.
HDP Van Mebus Ayıplama Esas, RTÜK’ün, karşıt iz organlarını ilzam uzlaştırıcı haline getirildiğini, mutlak basının kudret vasıtasıyla susturulduğunu, KHK’larla 178 matbuat eser kurumunun kapatıldığını sav etti.
HDP İstanbul Saylav Zeynel Dikkat, Aleviler’e yönelik Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının iktidar yoluyla uygulanmadığını savunarak, şöyle bitmeme etti:
“Alevilikte şeyhlik yoktur; atamayla tıpkısı ata, ağababa, temel olunamaz. Aile sistemi var, değme ocağın anası, dedesi, babası, piri vardır, onlar taliplerine hizmet yaptırır ve onlar de hizmet yaptırırken rızalık kabul etmek zorundadır. Tek kimesne gelip birlikte o kez oturamaz. Cumhurbaşkanlığına bağlı 11 kişilik benzeri asamble oluşturuluyor. Bunlar ne Alevi’den rızalık almışlar? Siz Aleviliğe kayyum atıyorsunuz. Aleviler kayyumu kabul etmez. Sünni vatandaşlarımıza hizmet eden Ilmek İşleri Başkanlığına tahminî 36 milyar bütçe ayırmışsınız. Ekin ve Turizm Bakanlığı bütçesi 16 milyar liralık. Bu lacerem muadele? Aleviler ülkenin dörtte biri amma böyle bire bir talepleri namevcut. Demokratik tıpkı çap inançlara servet ayırmaz. Değme akide kendini finanse paha, büyüklük bu konuda apotr olur.”
“Soluk torbaların içerisinde nereye gömüldüğü muhtemelen değil”
HDP Şanlıurfa Milletvekili Ömer Öcalan, Reisicumhur Recep Tayyip Erdoğan’ın, şarkıcı İbrahim Tatlıses söylerken haremlik ettiği “Megri Megri” isimli türkünün sözlerinin, ayrımsız PKK’lı için yazılan ağıttan alındığını savunarak, sözleri Kürtçe okudu.
İYİ Tümen Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu’nun, kendisini anlamadığını söylemesine Öcalan, “İnternete girip anlayabilirsiniz.” karşılığını verdi.
Bu sözlere Dervişoğlu ile MHP Kadro Başkanvekili Muhammed Uzun Bülbül aksülamel gösterdi.
Öcalan, “İki lafız Kürtçeye tahammülünüz bulunmayan. Alışacaksınız. İkinci yüzyılda Kürtçe, bu ülkenin resmi dili olacaktır, esas dilde terbiye dili olacaktır.” sözlerini sarfiyat etti.
Dervişoğlu, HDP’li Öcalan’ın konuşmasının, maksadını aştığını, Türkiye’birlikte kimsenin Kürtler ve Kürtçe ile sorunu olmadığını belirtti.
TBMM’nin resmi dilinin Türki olduğunu, Umumi Kuruldaki konuşmaları genel ağ yardımı almadan idrak etmek istediğini ifade eden Dervişoğlu, “On Paralık kimesne bunu suiistimal etmeye, buradan beslenmeye, bunun üzerinden ırkçılık yapmaya kalkışmasın.” diyerek konuştu.
MHP Kol Başkanvekili Bülbül, birleşimi yönetmen TBMM Başkanvekili Nimetullah Erdoğmuş’un HDP saylav olduğuna belen ederek, “Sizin dahi bu tavrınızı kınıyorum Komutan. Daha esbak toplantıda, birkaç tam ayrımlı dillerde bir öz söylenmesine kimse kalkıp da ayrımsız husus söylemedi. Bunu Kürtçe düşmanlığı adına afişe etmek alçaklıktır. Amma anlamadığımız şekilde hitabın, eksantrik benzeri dille yapılmasına, Gazi Meclis’in Başkanvekili namına asla ve katiyen müsaade etmemeniz lazımdı. Bu sürecin, hele HDP’li Başkanvekili namına sizin yönetiminiz esnasında getirilmesi ayrıca tıpkısı sömürme meselesidir. Bunu kabul etmiyoruz, hızlı reddediyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Bülbül, Öcalan’ın “Alışacaksınız.” sözlerine eşit, “Zorla beğenmek isteyen üzere hodri vadi. Ki, neyi, ne şekilde yarmak istiyorsa biz buradayız. Cebren yapmaya çalışanların soluk torbaların içerisinde nereye gömüldüğü mahsus değil. Tıpkı sonuç herkesi bekler.” ifadelerini kullandı.
MHP ve HDP milletvekilleri arasındaki tartışmanın bitmeme etmesi üzerine TBMM Başkanvekili Erdoğmuş birleşime küşayiş verdi. Mesafe sırasında birlikte tartışma aynı müddet devam etti.
“Siyasetinizi çabucak bu ayrımcılık üzerine yapıyorsunuz”
HDP Kadro Başkanvekili Meral Danış Beştaş, “Bir partinin Kol Başkanvekilinin bize dönerek soluk torba tehdidinde bulunmasını kabul etmiyoruz. Bizi solgun torbayla tehdit edecekler, henüz doğmadı.” diye niteleyerek tepki gösterdi.
MHP’li Bülbül ise “Türkiye’ye gayrihukuki yollardan gözdağı ve zorlamayla bire bir madde yaptırmaya kalktığınız devir, bunun yolu ancak ahbaplık dışı faaliyetlerden geçer akçe. Ünsiyet dışı faaliyetlerin sonunun dahi ne olduğunu ve teröre vardırıldığı devir sonunun ne olduğunu hep bilmektedir. Benim anlatım ettiğim, altını çizdiğim kapı budur.” dedi.
DOĞRU Fırka Takım Başkanvekili Korkunç Ensesi Kalın, Öcalan’ın, Kürtler ve Kürtçeye düşmanlık yapıldığı iddiasına, “Sayın hatibin yaptığı antagonizm kimedir, bu ülkeye değil midir? Bu konuşmalar, bu ülkeye aynı düşmanlık değil midir?” karşılığını verdi.
YANLIŞSIZ Fırka’nin, Kürtlerden sunu fazla görüş düz öğür olduğunu anımsatan Zengin, “Bu ülkede tığ hep bu arada birlikte yaşıyoruz, kimsenin kimseyle meselesi bulunmayan ama siz siyasetinizi takkadak bu ayrımcılık üzerine yapıyorsunuz.” ifadesini kullandı.
Zengin, Umumi Kurula verilen arada çok bed sözlerin harcama edildiğini belirterek, bu sözlerin bile araç altına alınmasını istedi.
Kürtçenin asıl komütatör olarak savunulabileceğini tamlayan Zengin, “Amma kürsüden bize parmak sallayarak, ‘İlla olacak’ dediğiniz devir kusura bakmayın, burada de herkesin kişi hakkını, hukukunu savunma imkanı var. Kürsüye gelerek kimseye, bizlere hakaret etmeye hiçbir hatibin hakkı yoktur.” değerlendirmesinde bulundu.
TBMM Başkanvekili Nimetullah Erdoğmuş, demokratik tıpkı ortamda eleştiri ve kınamaların olacağını, bundan maraza duymadığını söyledi.
HDP Siirt Mebus Sıdık Taş ise bütçenin, “Ne yazık ki bu bütçe yoksulun, köylünün, işçinin, esnafın, emekçinin bütçesi değil. Bu bütçede çoluk çocuk, kadınlar, keyif emekçileri, engelliler, işsizler, halkın kendisi namevcut.” görüşünü savundu.
