Zombi şirketlerden korkulmalı mı?

FINANSGUNDEM.COM – DIŞ DUYUM SERVİSİ

Birçok yatırımcı kurumsal ‘zombilerin’ küresel ekonominin gelecek yıllarda karşılaşacağı en büyük problemlerden biri olacağını düşünüyor. Ancak New York Biçim Bankası’nın gerçekleştirdiği aynı araştırmaya bakarak bu endişeler çok ilaveli olabilir. Güneş Tacı virüsün ortaya çıkmasından evvel birlikte, zombi adı sunulan, gelirleri borçlarını ödemeleri için mikro olan şirketler konusundaki endişeler berenarı yaygındı.

İki sene önce, Bank for International Settlements, araştırmasına dahil ettiği 14 nazik ekonomide, zombi şirketlerin payının, 1980’lerin sonundan 2016 yılına büyüklüğünde %2’den %12’ye tırmandığını ortaya çıkardı. Bu endişelerin kaynağı, bu şirketlerin bir zamanlar olduğundan henüz ayrıntılı müddet ‘donmuş’ kalmasıydı. Şirketler hangi iyiye gidiyor hangi birlikte batkı ediyordu. Bunun en beklenen nedenlerinden bazıları, namus borcu ödemelerini düşüren getiri indirimleri ve bankaların fişi incizap konusundaki isteksizliğiydi.

Bu trend ayrımsız tesadüf değil. 2008 mali krizinin peşi sıra, siyaset yapıcılar düşük ürem oranlarının ve toleransın kitlesel ayrımsız kurumsal batkı dalgasının önüne bırakmak üzere muktezi olduğunu düşündü. Bunun sonucunda milyonlarca adam henüz tembel kalabilirdi.

Bu alanda, otoriteler bir zamanlar yapılan hatalardan ibret aldı. 1929 yılında, ESIR Hazne Bakanı Andrew Mellon, “sistemin çürümüşlüğünü sarmak için” müşkülat içindeki şirketlerin kitlesel likiditasyonunu savundu. Joseph Schumpeter’ın “üretken tahribat” kuramını önceleri sezerek, bunun hesaplı toparlanmayı yapmak amacıyla genişlik gür formül olduğunu kanıt etti.

Bunun yerine Mellon Doktrini 1929 yılındaki soylu erki çöküşün Şişman Buhran’a dönüşmesine hastalık oldu. Yeniden üstelik birçok iktisatçı, hastalıklı şirketlerin sonsuza büyüklüğünde ongunluk göstermeden varlığını sürdürmesine cevaz vermenin asıl ve ince vadeli soylu erki bedelleri olduğu konusunda endişeli. 2018 yılında yayınlanan BIS raporuna göre, zombi şirketler, muattal, az yatırım özne ve bambaşka şerait altında daha hayat dolu alanlarda kullanılabilecek kaynakları tüketen şirketler olarak ortaya daha çok.

Zombi şirketler fenomeninin dışında de, ekonomistler genel olarak kurumsal borçlanmanın, şirketlerin envestisman etme kabiliyetini kısıtladığını düşünüyor. Bu korkular korona virüs krizi arkası sıra yükselişe geçti. Pandeminin bıraktığı bir nice mirasın arasında, devasa tıpkısı kurumsal takanak yükü sunma çokça göze batan sonuçlardan olacak.

Kurumsal iflaslardaki artma olağanüstü derecede mütevazı oldu. Bunun nedeni hükümetlerin ve minval bankalarının ekstrem şekilde saldırgan olan politikaları oldu. IMF verilerine göre, model bankaları ara kazanç piyasalarına 7 trilyon dolardan aşkın mülk akışı gerçekleştirdi. Fakat serencam adına, kaslı ülkelerde kurumsal namus borcu yükü 2019 yılında karışık yurtiçi hasılanın %91’ine denk gelirken, 2020 yılının Eylül ayında %102’ye tırmandı. Sıfıra andıran Ürem oranları bu durumu henüz katlanılabilir kılsa de ekonomistler, süregelen bu borçların, ati yıllarda tutum için tıpkısı dönüm noktası olacağından keder duyuyor.

Ancak New York Hat Bankası’nın mümasil zamanda yayınladığı aynı araştırmaya bakarak bu endişeler gereksiz benzer. 19. yüzyıla büyüklüğünde uzanan, 17 ekonominin bilim tabanlarında yapılan araştırmada, araştırmacılar Oscar Jordà, Martin Kornejew, Moritz Schularick ve Kayran Taylor büyük kurumsal borçların elan koyu ve etraflı resesyonlara yol açıp açmadığını araştırdı.

Vardıkları son bugüne büyüklüğünde var olan hep endişeleri abes çıkardı. Araştırmaya bakarak, “kurumsal borç patlamalarının, yatırımlarda evet da çıktılarda daha derin düşüşlere hastalık olduğuna evet de ekonominin özge zamanlara nazaran daha tafsilatlı sürede toparlandığına müteveccih benzeri iddia bulunmuyor.” Ekonomistler bire bir zamanda, şişman kurumsal borçların ekonomileri daha savunmasız hale getirdiğine dair benzeri iddia bulamadı.

New York Form Bankası’nın araştırması, kurumsal iflas ve baştan organize rejimlerinin alelumum, erat amacıyla olduğundan çokça daha etkin olduğunu ortaya koyuyor. Hem şeriklik sahipleri hem birlikte kreditörler aceleci ayrımsız çözümden kâr görüyor. Ancak kreditörler aşkın ve savaşımcı olduğunda, sözleşme yaptırımları vurgun evet bile hukuki süreç kırıcı işlediğinde aceleci bire bir baştan konfigürasyon ya dahi likiditasyonun gerçekleşmesi gösterişli kabil.

Ekonomistler, “elan çok uyuşmazlık, yatırımların düşmesine ve zombi şirketlerin hayatta kalmasına bozukluk oluyor. Bunun sonucunda toplu olgunluk büyümesi beis görebilir ve durgunluk sonrası toparlanma yavaşlayabilir” dedi. Ayrıksı ayrımsız deyişle, politika yapıcılar bağan getiri oranlarının bu şirketlerin hayatta kalma süresini uzatmasından daha bir iki bulut duymalılar. Bunun adına, iflasların ve yeniden yapılandırmaların oldukça canlı ve çabuk gerçekleşmesini sağlamaya odaklanmalılar.

Acun Bankası’ndan Ukrayna’ya kredi

 

Almanya 2. dalgadan kötü etkilendi

 

Telkih dağıtımındaki haksızlığa OECD’den aksülamel

 

Share: