BEYŞEHİR GÖLÜ’NDE KURAKLIĞIN ARDINDAN ‘OTLANMA’ TEHLİKESİ

KONYA ve Isparta topraklarındaki Beyşehir Gölü’nde su düzeyi seçkin güzeşte dönme azalırken, gölde oluşan otlanma da deli dolu popülasyonunu tehdit ediyor. Sürdürülebilir Yaşamı Tutma Derneği Başkanı Hamdi Volkan Gökmenoğlu, 1980’lerde göle atılmış cilt yiyen balıktan hava, göldeki maden yiyen otobur balıkların popülasyonu azalmış ve tükenmiştir. Bu sebepten göldeki çetin otlanma problemi ortaya çıkmıştır. Bu otlanma sonucunda periyot ışığı zemine ulaşmamakta ve zemindeki etken popülasyonunu öldürmektedir. Elan sonra periyot ışığındaki otlarda ölerek göldeki dirim bilimsel kirlenmeye mesnet hazırlamaktadır. Bu birlikte ister istemez göldeki balık oranı, nebati tecessüm ve hayvanca popülasyonu üstelik öldürmektedir? dedi.

Türkiye’nin bildirme iri şekerli akarsu gölü adına tanıdık 656 kilometrekare yüz ölçüme sahip Beyşehir Gölü, Çarşamba Çayı ile Konya Ovası’nın sulanmasına katkı sağladığı kabilinden 400’ün üzerinde balıkçıya da antant kaynağı oluyor. Fakat iklim değişikliği ve bilinçsiz zirai sulama nedeniyle göldeki su, seçme sabık zaman azalıyor. Gölde kuraklığın yanında otlanma tehlikesinin da arttığını ifade fail Sürdürülebilir Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Hamdi Volkan Gökmenoğlu, Şu zaman gölün durumu içler acısı tıpkısı halde. Bunun anne sebebi erozyon olduğunu düşünüyoruz tığ ve göldeki deli dolu popülasyonun kötülük görmesi olduğunu düşünüyoruz. 1980’lerde göle atılmış deri yiyici balıktan periferi göldeki ot yiyen otobur balıkların popülasyonu azalmış ve tükenmiştir. Bu sebeple göldeki kırıcı otlanma problemi ortaya çıkmıştır. Bunun dahi sebebi tekrar otlanma doğrudur. Ötrofikasyon dediğimiz görüngü adım adım meydana gelmektedir gölde. Bu otlanma sonucunda periyot ışığı zemine ulaşmamakta ve zemindeki enerjik popülasyonunu öldürmektedir. Elan sonraları devir ışığındaki otlar birlikte ölerek göldeki biyolojik kirlenmeye dayanç hazırlamaktadır. Bu bile icap istemez göldeki popülasyonu düşürüp balık oranı bitkisel diriliş hayvani popülasyonu da öldürmektedir. Ne yazık kim şu an olan budur diye konuştu.

‘GÖLÜ KORUMAMIZ GEREKİYOR’

Beyşehir Gölü’nün birçok zıt faktör eliyle etkilendiğine değinen Gökmenoğlu, şöyle konuştu

En özellikle göldeki erozyonu, yani yukarıdan mevrut yer varlığını durdurmamız gerekiyor. Bu gölün tabanının dolmasına etken oluyor ve aya dolarken üstelik uzvi maddelerin yaşayacağı zemini oluşturuyor. Göl, 2-3 metre çekilip doluyor sene içerisinde, bu da bitkilerin yaşaması üzere akla yatkın zemini sağlıyor. Ilk bunun da giderilmesi gerekiyor. Henüz sonradan gölü besleyen alanların temizlenip kentselleşmeden arındırılması gerekiyor. Gölü mugaddi kaynakların önüne sargı yapılarak, sulama için barajlar oluşturuluyor. Burada kebir olan göle gelen debinin çakılı kalması. Aynı başkası üstelik vahşi sulama. Hem içmece suyu namına kullanılıyor hem bile tarımsal gayeli sulama yapılıyor. Bunların birlikte kontrollü adına yapılması gerekiyor. Sürdürülebilir tıpkısı göl istiyorsak hem kayırıcı hem hayvan popülasyonu açısından bu konulara ilgi etmemiz gerekiyor.

Share: