Geç dünyaevi özne kadınlarda doğurganlık azalıyor

Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Jinekoloji ve Veladet Asıl Bilgi Dalı Akademisyen Prof. Dr. Yakup Kumtepe, geç evlilik fail kadınlarda doğurganlığın azaldığını belirterek, “Önümüzdeki 15-20 sene içre her iki kadından biri bala isteyecek amma yavru sahibi olamayacak.”

Gün Doğusu Anadolu Eş Sağlığı Derneği Başkanı üstelik olan Prof. Dr. Kumtepe, AA muhabirine, düzenledikleri “Palandöken Eş Mevlit Kongresi”nde, dünyada avrat kanserleri tedavisinde akıbet güncel vaziyetler ile infertilite ve tulum bebek tedavi konularının görüşüldüğünü anlattı.

Dünyada rahim ağzı kanserine yılda yakalanan yaklaşık 600 bin kadından 300 bininin öldüğüne dikkati calip Kumtepe, “Ülkemizde gelişigüzel sene kestirmece binin üzerinde avrat rahim ağzı kanserinden ölüyor. Acıma ağzı kanserinden korunabilmek üzere telkih çok makro, telkih ile bu kanserin tamamen kökü kurutulacak. Kongrede bu hastalığı göğüslemek, toplumdan uzaklaştırıp bulaşıcılığı hafifletmek üzere aşının önemi vurgulandı.” dedi.

Kumtepe, rahim ve mebiz kanserlerinden er teşhis ile erkenden tedavisinin önemine meni ederek, kadınların detaylı süre yaşaması üzere almanak jinekolojik muayenelerinin önemli olduğunu vurguladı.

“Tababet bize 35 yaşından sonraları kadının doğurganlığın haddinden fazla azaldığını söylüyor”

Kongrede öne çıkan başlıklardan birisinin birlikte infertilite (bala sahibi olamama) olduğunu vurgulayan Kumtepe, şöyle bitmeme etti:

“Çıktı kadınlarımız geç evlilik yaptığı için doğurganlıkları azalıyor. Önümüzdeki 15-20 sene içinde herhangi bir iki kadından biri yavru isteyecek amma çocuk sahibi olamayacak. Bunun sebebi, kadınlar geç evleniyor ve doğurganlıklarının çok uzun müddet devam edeceğini düşünüyor fakat tababet bize 35 yaşından sonradan kadının doğurganlığın haddinden fazla azaldığını söylüyor.”

Kumtepe, bu konuda kadınlar ve hekimler arasında bilgelik eksikliğinin olduğuna dikkati çekerek, çocuk sayısının kategorik 35 yaşından önceki tamamlanması gerektiğini kaydetti.

İlk çocuğu doğuran kadınların ikinci bala üzere tafsilatlı yıllar duruluk vermesinin kusurlu olduğunu anlatan Prof. Dr. Kumtepe, şu ifadeleri kullandı:

“Kadınlarımızda ‘ikinci bala üzere doğurganlığımı elbette olsa ispatladım, istediğim anda doğururum’ gibi falsolu kanı ortaya çıkma durumda. Mevlit sayısı ile kanser ortada mümasil alım satım var. Kesinlikle haddinden fazla bala tevlit etmek özelikle yumurtalık ve acıma kanserlerinin önlenmesi için en mefret faktörden biri, yani 3-4 mevlit işleyen kadın 1-2 mevlit özne kadına bakarak hem daha birkaç merhamet kanserine hem bile henüz az yumurtalık kanserine yakalanıyor.”

Kumtepe, şişman süt kuzusu konusunu doğurganlık ve avrat yaşıyla ele aldıklarını belirterek, “Tuluk bebekte sükse oranımız yüzde 80’nin üstünde amma kadınların kucağına çocuk ahiz ihtimali maatteessüf yüzdelik 30’unun altında. Bunun sebebi ise banko kadının yaşıyla alakalı, tuluk çağa başarısızlığında encam kadın yaşı bir tane değiştiremediğimiz faktör.” diyerek konuştu.

Share: