Solunum yolu enfeksiyonlarının yaklaşık yüzdelik 5’inde tıpkısı anda en birkaç iki virüs bulunuyor

Ankara Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Alpay Ezinç, serencam dönemde tanıdık solunum yolu hastalıklarında, çoğunlukla tıpkı hastada bir tane virüsün görüldüğünü, hastaların yüzde 5’inden azında şapadanak aşkın virüsün tıpkı anda bulunabileceğini belirtti.

AÜ Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Akademisyen Prof. Dr. Alpay Ezinç, doğru kış mevsimiyle görülme sıklığı artan dip solunum yolu hastalıklarına ait, AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Azap, Kovid-19 salgını öncesinde dahi muteber olan, havanın soğumasıyla mecbur ortamlarda elan çok vakit geçirilmesi, mekanların elan beş altı havalandırılması kabilinden etkenlerin, virüslerin illet olduğu solunum yolu enfeksiyonlarının artmasına hastalık olduğunu vurguladı.

Kış mevsiminde en sık görülen hastalıkların grip ve nezle olduğunu tabir fail Işkence, “Bu şita, bu buut henüz birlikte münhal olacak. Çünkü, pandemide alınan hasis önlemler zımnında neredeyse üç yıldır toplumda dolaşamayan virüslere alın genel anlamda bağışıklık azalmış durumda. Bu yüzden mütenevvi virüslerin dolaşmasını ve daha çok kişinin hastalanmasını bekliyorduk ve nitekim dahi anca oluyor.” diyerek konuştu.

Kovid-19 dışında dört virüs elan dolaşımda

Ezinç, Sağlık Bakanlığı El Sağlığı Umumi Müdürlüğü’nün izleme verilerine göre, Türkiye’de 3 Ekim’den 6 Kasım’a kadar Kovid-19’a ek olarak yoğun görülme sırasına göre dumağı virüsünün (rinovirüs), nezle bir çor işleyen herif koronavirüslerinin, Respiratuar Sinsisyal Virüs (RSV) ve grip (influenza) virüsünün dolaşımda olduğunu bildirdi.

Dünya Keyif Örgütü (DSÖ) verilerine göre birlikte şimal yarımküredeki mukavim çok ülkede bu virüslerin dolaşımda olduğunun altını çizen Azap, “Genellikle benzeri hastada tek bire bir virüs çor yapıyor. Hastaların yüzde 5’inden azında ani fazla virüs ayrımsız anda bulunabiliyor.” diye niteleyerek konuştu.

“Kesme tanılama üzere sınav yapmak gerekir”

Prof. Dr. Azap, bu virüslerin neden olduğu enfeksiyonların belirtilerinin birbirine çokça benzediğine dikkati çekti.

Belli tıpkı şikayete ya da araştırı bulgusuna bakarak, kesin tanı koyabilmenin tür olmadığını dile getiren Azap, “Belirtilere göre fark edemiyoruz. Amma yara olmadan, umumi durumu tek bozulmadan hemen mübarek koku alma organı akıntısı varsa nazik olasılıkla nezle virüsü, faziletkâr ızdırap, öksürük, kas ağrıları ve halsizlik varsa enflüanza, Kovid-19, RSV’den biri cins diyebiliyoruz. Fakat kesme tanılama için test tahsis etmek gerekir.” dedi.

Azap, teneffüs yolu virüslerinin tümünün insandan insana solunum damlacıkları ile bulaştığına meni ederek, Kovid-19 için yaklaşık üç yıldır meri peçe, havalandırma, kontak süresini güdük destekleme, mesafeyi himaye, umum ve yüzey temizliğini kapsayan tedbirlerin uygulanmasının önemine dikkati çekti. Eziyet, sözlerine şöyle bitmeme etti:

“Bu ilkokul maddeden özellikle bu haftalarda yaşadığımız gibi marazlı sayılarının arttığı dönemlerde mecbur alanlarda peçe yapmak, ortamı ferah havalandırmak büyük ehemmiyet taşıyor.

Kapalı ortamda az kişinin maske takması, önlem için tam değil. Zira, bir iki kişinin maske takması, enfeksiyonların yayılmasını çok azaltmıyor. Ortamdaki herkesin takması halinde enfeksiyonların yayılması yalınlık yerine azalıyor. Bu nedenle peçe, bireysel bire bir yeğleme değil ayrımsız kalça olarak geniş şekilde takılmalı.”

Risk grubundakilerin korunması şanlı

Prof. Dr. Alpay Işkence, bu virüslerin dinç, dimdik kişilerde henüz belli belirsiz seyrettiğini ve hastaneye yatış gerektirmediğini ancak riziko grubundakilerin korunması açısından virüslerin tedbirlerle kontrol altına alınması gerektiğini bildirdi.

Azap, “Özellikle altı yaş altındaki kollar, gebeler, muafiyet sistemi baskılanmış eşhas, his, akciğer, uykuluk hastalıkları, kontrolsüz diyabet kabilinden altta yatan kırıcı hastalıkları olanlar riziko altında bulunuyor. Risk gruplarına bakıldığında, toplumun neredeyse 5’te biri bu grupta yer alıyor. Bu kişileri korumanın yolu de herkesin oldukça kendini koruması, virüslerin dolaşımının azaltılmasıdır.” diyerek konuştu.

Mutlaka aşı yaptırılmalı

Bu hastalıklardan korunmada bildirme koca silahın aşı olduğunu dile getiren Azap, şunları kaydetti:

“Dumağı virüsleri ve koca koronavirüslerine alın ne yazık kim telkih yok. RSV’ye karşı tıpkı telkih kullanıma kabul etmek amacıyla, amma henüz dünyada bu telkih de namevcut.

En azından risk grubundaki kişilerin grip ve Kovid-19 aşılarını yaptırmalarını banko öneriyoruz. Grip aşısını altı gözyaşı altındaki siktirici torunlar, 65 yaş üzerindekiler, gebeler, bağışıklığı baskılanmış olanlar, altta yatan dokunaklı hastalıkları olanlar ve vücut yığın indeksi 30’un üstünde olan begayet obezitesi bulunanlar katiyetle olmalı. Kovid-19 aşısını torunlar hariç yeniden benzeri gruplar hatırlatma dozlarıyla alay malay yaptırmalı.”

Share: