Alerjisi olanlar, aşılama öncesi bu uyarılara dikkat

Alerjik reaksiyon şüphesi kâin kişilere ilkah öncesinde uygulanacak aşıya sınırlı alerjik aksülamel oluşmasını çelmek yahut belkili gelişebilecek reaksiyonların daha hafif geçmesi amacıyla antialerjik umar tedavisi uyguladıklarını anlatan Alerjik Hastalıklar ve Döş Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Sami Öztürk, “Bundan 2 saat bilahare telkih yapılmasını öneriyoruz. Aşıdan sonraları 1-2 saat süreyle üstelik hastaneyi terk etmemek gerekiyor” diyerek konuştu.

Müstevli döneminde özellikle erkeklerde alerjik reaksiyonların görülme oranında bire bir artma yaşandığını belirten VM Medical Otopark Pendik Hastanesi Alerjik Emraz ve Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Sami Öztürk, “Rical genelde ev temizliğiyle ilgilenmedikleri ve genelde ocak dışında kaldıklarından etraf karı tozu alerjileri olmuyordu. Amma bu süreçte eve tabiiyet arttığından ocak tozu akarlarına vabeste astım yakınmaları aşikar oldu. Bundan ekolojik ortam erkeklerde vakalar kalık durumda. Kadınlarda bile arttı ancak çalışmayan kadınların evde bulundukları dönemde bu yakınmaları zaten bitmeme ediyordu. Ancak dışarıya çıkışları kısıtlandığından yüzde 50 oranında şikayetlerde bir çoğalma bahis konusu. Bu kişilere anti alerjik ilaçlar öneriyoruz” dedi.

“Aşılama olan alerjisi olan vatandaşlar, 1-2 saat hastaneden ayrılmamalı”

Koronavirüs aşısına sınırlanmış alerjik reaksiyonların çok çok görünmediğini hatırlatan Prof. Dr. Sami Öztürk, alerjisi olan kişilere koronavirüs aşısı olmadan geçmiş bunlara ilgi etmeleri uyarısında bulundu:

“Koronavirüs aşısına mecbur lokal reaksiyonlar yüzdelik 5 tutkun grubunda görülüyor. Aşı yapmaya merbut ağırbaşlı alerjik reaksiyonlar ise 100 binde benzeri görülüyor. Fakat bizlerin umar kullandığımız dönemde ilaçlara tepki sergileme ihtimalimiz 100 binde 49. Yani normal antibiyotik reçete kullanmaktan elan beş altı riskli. Gönül henüz ilkin aşılama oldu ve içindeki maddelere alın güç reaksiyonu varsa bunlara telkih tedavisi önermiyoruz. Kolay alerjisi, belli belirsiz astımı olan herkesin aşılama olmasını öneriyoruz. Fakat elan eski dönemde gürpedek çok ilaca cebin alerji varsa, reçete alerjik reaksiyonları, alışılmadık kadar tablolar oluşturduysa seçme dönemde aşılara alın bir tepki geliştiyse bu kişiler alerji doktoruna danışmadan aşı olmamalılar.

Alelhusus ilaç alerjisi reaksiyonu öyküsü olup alerji belirtisi taşıyan kişilere aşılama yapmadan evvel antialerjik deva tedavisi uyguluyoruz. Bunun amacı alerjik aksülamel olmaması, olsa üstelik hafif geçirilmesi. Bundan 2 saat sonra telkih yapılmasını öneriyoruz. Aşıdan sonraları 1-2 saat hastaneyi terk etmemek gerekiyor. Aşı olduktan sonraları 2-3 bölüm büyüklüğünde günde birer kıta alerji ilacı kullandıklarında de yakınmaları genelde olmuyor.”

“Alerji ile koronavirüs analog âraz gösterir”

Alerjik hastalıkların belirtileri ile koronavirüs belirtilerinin analog çeşni gösterdiğini anlatan Prof. Dr. Sami Öztürk, “Alerjik hastalıklarda burun akıntısı, tıkanması, hapşırık, burun tıkanıklığına vabeste saksı ağrıları, nefes darlığı, öksürük, hırıltılı teneffüs üzere belirtiler olmaktadır. Koronavirüs hastalığında ise 24 saatten teferruatlı süren elem, kuru öksürük, nefes darlığı, mir ağrıları, burunda karine kaybı, ağızda lalüebkem kaybı olmaktadır. Alerjik emraz ile koronavirüsün kuma belirtileriyse öksürük, nefes darlığı, kelle ağrısıdır. Şahıslar, Acaba ben koronavirüs hastası mıyım diyerek kendilerini sorgulayacaktır. Hele 2 günden mufassal süren erdemli şiddetli varsa kötü kelle ağrıları, gücenme, zayıf öksürük ve soluk darlığı şikƒyetleri oluyorsa, bunlar özellikle koronavirüsün belirtisi olanaklı. Böyle yakınması olan ve canlı ortamlara girmiş intişar kişilerin pekâlâ hekime başvurarak koronavirüs testi yaptırması gerekir. Alerjik hastalıklarda erdemli elem haddinden fazla bulunmaz görülür. Öksürük herhangi bir hangi büyüklüğünde esas ağrısına kat açsa birlikte yüksek ateş, karine kayıpları, tat kayıpları bizim koronavirüsle ile alerjik hastalıkları birbirinden ayırdığımız mehabetli kriterlerdendir. Hastalarda buna bakarak ayırıcı tanıya gidebiliyoruz” uyarısında bulundu.

Alerjik hastalıkların 2 grupta incelendiğini anlatan Prof. Dr. Öztürk, “Birincisi ev tozu akarları, ikincisi ise polen, maden gruplarının yol açtığı alerjiler. Familya tozu akarları yaz, kış, tün, gün daim görülebilir. Fakat en çok eylül-mayıs ayında daima koku alma organı akıntısı, tıkanması, aksırma, öksürük, nefes darlığı, hırıltılı solunumla seyredebilir. Çiçek Tozu alerjisi ise hemen çiçek tozu mevsiminde olan aynı alerjendir. Genelde ilkbaharda birkaç kamer, güzün birkaç kamer şeklinde sürer. Buna ilaveten ocak hayvanı alerjisi olup evinde bu hayvanı besleyenler yaz-şita daim alerjik astım belirtilerine ehil tıpkısı hasta grubunu içermektedir” dedi.

5 itmam henüz ağır sıklet geçirme olasılığı

Normal popülasyona bakarak astımlı hastalarda batar oranının 2 kat henüz aşkın olduğunu anlatan Prof. Dr. Öztürk, “Vakayiname öksürük, balgam, nefes darlığı yakınmasıyla seyreden KOAH hastalarında ise alışılagelen popülasyona göre koronavirüs hastalığını 5 intaç daha pahal nakil riski var. Yani yoğun astımlı hastalar ile KOAH hastaları riziko grubundadır. Bunların muhakkak alerji ya dahi döş hastalıkları uzmanının kontrolünde olup hangi reçete kullanmaları gerekiyorsa bu dönemde kullanmaları kaynak edilir. Koku Alma Organı akıntısı, tıkanıklığı, aksırık, mir ağrıları, gözlerde sulanma, nefes darlığı, hırıltılı solunumu olan seçme hastaya hayatında arz birkaç bir defa de olsa alerji testi yaptırmasını öneriyoruz. Zira karı tozu alerjileri hep sene süresince kişinin hem konforunu bozmakta hem birlikte ilişik enfeksiyonlarla sık reçete kullanmaya bozukluk olmaktadır. Bu kişilere benzeri öğün da olsa alerji testi öneriyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

KÖLE’li alerji kurumundan Pfizer-Biontech aşısı karşı açıklama

 

İstanbul koronavirüs haritası güncellendi

 

Bill Gates, mutasyonlarla savaş için ‘üç doz telkih’ çağrısı yaptı

 

Share: