Depremde evleri şişman hasar gören 5 yabanlık sülale, 2 gün araçta kaldıktan sonraları edisyon şartlara dayanamadı ve evlerini geride bırakarak Eskişehir’e yerleşti.
Hatay’ın Antakya ilçesinde durma fail Yurtyapan ailesi, Kahramanmaraş merkezli 7,7 şiddetindeki depremde evleri hasar görünce Eskişehir’e geldi. Depremden 2 dönüş sonraları kendi arabalarıyla kente muvasala sağlayıcı 5 şahsiyet sülale, kentin çokça kucaklayıcı olduğunu ve Eskişehir’e yerleştiklerini söyledi. Depremden sonraları Hatay’da kaldıkları müddet süresince sevimsiz gelgel koşullarında arabada açgözlü ve susuz kaldıklarını belirten familya, bölgedeki bazen bilinçsiz vatandaşlar cihetiyle büyük sıkıntılar yaşandığını dile getirdi. Kendilerine yardım eli uzatanları “genişlik melekleri” adına adlandıran karı, depremde yaşadıkları travmaları unutmaya ve yaralarını sarmaya çalışıyor. Başlarından güzeşte zorlukları anlatan 3 yavru babası, “biz o anları bahşetmek istiyoruz” dedi.
“Bire Bir açıklık dışarıya çıkmak üzere aşama yaptım amma çelik husus sıkışmıştı, çıkamadık”
Depremde evleri hasar gördüğü için Antakya’dan Eskişehir’e yerleşen ailenin babası Olcay Yurtyapan, sarsıntı simultane yaşadıklarını anlattı. Konuşurken duygulanan ve göz yaşlarına hakim olamayan Yurtyapan, “Sarsıntı takkadak uyuyorduk, ilk tezyifkâr ayrımsız sarsıntıyla başladı sonraları henüz birlikte şiddetlendi. Hepimiz kalktık, o panikle bağrışmalar ve çağrışmalar oldu. Çok kötüydü, tümce çığlıklar atıyordu. Ego o tam iki kızımın üstüne kapaklandım. Elektrikler gitti, duvarlar patlamaya başladı. Her canip zifiri karanlıktı, toz yaman olmuştu. Tıpkı küşayiş dışarıya geçmek üzere adım yaptım ama çelik husus sıkışmıştı, çıkamadık. Bilahare depremin şiddeti öylesine arttı kim resmen ayrımsız duvardan ayrıksı duvara çarptı bizi. Tek özdek yapamadık, artık o anda ölmeyi bekledik. Yer Sarsıntısı bitene kadar lüp içindeydik, hiçbirimiz çıkamadık. Hareket bittikten bilahare ise ağır bela kapıyı açtık ve ailecek dışarıya çıktık. Bittabi ölmedik dedim, olayın şokunu hala atlatamadım. Zira o kadar keder ayrımsız depremde ben ölmeliydim. Yaşadığımız yapı yıkılsaydı hepimiz ölürdük, bunun kurtuluşu olmazdı. Ama Allah’a şükürler olsun ki sağ selamet çıktık. Sarsıntı durunca kavuşum alanına büyüklüğünde bilgisiz gittik, albeni antipatik ve yağmurluydu. İnsanlar adeta şuursuz benzeri şekilde kaçışıyorlardı. Biz 2 ahit süresince arabamızda yattık amma depremler tek ant kesilmedi, hep sarsıntılar oldu. Gelgel aydınlandığına markete gittik, belirtik benzeri meydan varsa sunu azından akarsu alalım dedik. Çocuklarımız acıkmıştı ve hepimiz susamıştık. Fakat marketlerin çoğu yıkılmıştı, olanları da yağmalamışlar. 2 dönüş süresince soğukta açgözlü ve susuz ayrımsız şekilde yaşadık, üçüncü günün sabahında ise çıktı dayanamadık ve Eskişehir’e geldik. Bizim binamız yıkılmadı ama ilk depremde haddinden fazla hasar aldı, ikinci hareket üstelik hasarı kalık. Belki üstelik şu zaman evimiz yıkıldı amma haberimiz namevcut. Doyumluk yapanları gözlerimle gördüm, market arabalarının içlerini doldurup kaçıyorlardı. Parafin kayıt mağazasının camları kırılmıştı, içerisindeki hep elektronik eşyaları tekerlek tekerlek alıp gidiyorlardı” şeklinde konuştu.
“Bize müzaheret eli uzatanlarla bire bir aile olduk, onları arz meleklerimiz yerine görüyoruz”
Eskişehir’e geldikten sonra geçirdikleri süreçten bahseden familya babası Olcay Yurtyapan, kentin kendilerini kucakladığını ve şu an haddinden fazla bahtiyar olduklarını söyledi. Ailesiyle yeniden sahn dayamak için gelişim arayan ve yaşananlarla ilişkin bazı eleştiriler fail Yurtyapan, “Eskişehir’e geldiğimde evvel olarak AFAD’la ilgilendiren Kaymakamlığa kaydımı yaptırdım. Buraya geldiğimizde ayağımızda terlik vardı, çorabımız de yoktu. Bize araç, meşrubat ve esvap verdiler, bizi fena hâlde karşıladılar. Şu anda mutluyuz, imdi burada kalmaya karar verdik. Çocuklarımızı buraya kaydettirdik, onları okula ve dershaneye yazdırdık. Şimdilik eğreti benzeri evde kalıyoruz, ilerleyen zamanlarda devletimizin üstelik desteğiyle kiralık bire bir daireye çıkacağız inşallah. Hatay’daki binaların tahminî yüzdelik 70’i eski binaydı, eskimemiş yapılan binalar dahi bazı müteahhitlerin gereç çalması cihetiyle yıkıldı. Söz Misali bizim habbe karşısında akim benzeri çatı vardı, üzerinde satılık yazıyordu. Yapılalı elan 6 kamer dahi olmamıştı ve o bina çöktü” ifadelerini kullandı. – ESKİŞEHİR
