Yıpranma hakkından tüm basın çalışanları yararlanabilmeli

Türk-İş Konfederasyonu umumi heyet adına yapılan yazılmış açılamada, fiili bakım süresi zammının (yıpranma hakkı) 5510 sayılı Toplumsal Sigortalar ve Umumi Esenlik Sigortası Kanunu’nun 40’ıncı maddesinde düzenlenen hususi bir sosyal düzenlilik uygulaması olduğu belirtildi.

Uygulamanın, kanunda tamlanan iş yerlerinde çalışan ve belirlenmiş gelişim risklerine çalışarak maruz hat özge çalışanlara göre henüz çok yıpranan sigortalılara zait ayrımcılık niteliğinde olduğuna işaret edilerek, bu imkanın kapsamdaki çalışanların tekaütlük süresini öne çektiği vurgulandı.

Basın çalışanlarının üstelik kamuoyunda yıpranma olarak tanıdık haktan yararlandığına özen çekilerek şunlar kaydedildi: “Bu konuda çok yol düzenleme yapılmıştır. Son düzenlemeyle uygulamadan yararlanan basın çalışanlarının kapsamı daraltılmıştır. Örneğin, 1 Ilk Teşrin 2008 tarihi öncesinde fiktif bakım süresi kapsamında olan ‘matbaa iş yerlerinde etkin’ bazı matbuat çalışanları 1 Ilk Teşrin 2008 sonrasında fiili hizmet süresi zammı kapsamına dahil edilmemiştir. Ülkemizde bu türden pahal ve azaltan işlerde çalışmayı isteklendirmek, burada müteharrik kişileri yaptıkları işten periferi taltif etmek ve yıpranmalarını adisyon ederek daha er zahmetli olmalarını keşfetmek hesabına yapılan fiili bakım süresi zammı düzenlemesi yıllardır adaletli benzeri çerçeveye oturtulamamıştır.

Bu haktan yararlanması gereken, vahim ve azaltan işlerde etkin işçilerin bu haktan mahrum bırakılmaması gerekmektedir. Bu nedenle, ağılı gaz, katmerli bağrış çağrış, efdal yalım ve bağan ışıklandırma ortamında çalışmalarından etraf sağlıkları pahal etkilenen ve süratle yıpranan hep basın çalışanlarını kapsayacak şekilde kanuncu düzenleme yapılması heybetli görülmektedir.”

Türk-İş’e bakarak almanak enflasyon yüzde 20

 

Türk-İş: Kıdem tazminatı İş Kanunu’nun esas direğidir

 

Türk-İş: Bayrılık tazminatına dokunulursa umumi greve gideriz

 

Share: